Tapu iptal ve tescil davası, taşınmaz mülkiyetiyle ilgili meydana gelen hukuka aykırı, usulsüz veya yolsuz düzenlenmiş tapu kayıtlarının düzeltilmesi amacını taşıyan bir hukuk davasıdır. Tapu iptal ve tescil davası, tapu sicilinde yer alan kayıtların gerçeği yansıtmadığı durumlarda, mahkemeye başvurularak adeta adaletin sağlanmasını hedefler.
Tapu iptal ve tescil davasının temel amacı, tapu sicilindeki hatalı tescil işleminin iptal edilmesi ve taşınmazın gerçek hak sahibinin adına tescil edilmesidir. Bir diğer anlatımla, mevcut hatalı kaydın düzeltilerek hukuka uygun hale getirilmesini sağlamaktır. Bu süreç, mahkeme tarafından yapılacak detaylı inceleme sonucunda gerçekleşir. Aynı zamanda, bursa gayrimenkul avukatı ile çalışmanız durumunda süreç hakkında bilgi sahibi olur, hak kaybına uğrama ihtimalinizi azaltırsınız.
Tapu iptal ve tescil davası, taşınmaz mülkiyetine doğrudan etki eden bir hukuk davasıdır. Hatalı tescilin düzeltilmesi, Anayasamızda düzenlenen mülkiyet hakkını koruma altına alır ve bu nedenle önemli bir hukuki süreçtir. Ancak, mahkeme hükmünün kesinleşmeden icra edilememesi, sürecin hassasiyetini vurgular. Bu durum, davaya konu olan taşınmazın hukuki durumunun netleşmesi ve adaletin sağlanması için gereklidir. Zira, ilk derece mahkemesinin kararı yanlış olduğu takdirde hak sahibi açısından büyük bir hak kaybı yaşanacaktır. Kanun koyucu bunun önüne geçmek için mahkeme hükmünün kesinleşmesi gerektiğini düzenlemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1 nolu Ek Protokolü, mülkiyet hakkının korunmasını zorunlu kılar. Bu bağlamda, mülkiyet hakkına yapılan ihlallerin iç hukuk yollarıyla çözülmemesi durumunda bireyin AİHM’e başvurabileceği vurgulanır. Dolayısıyla, tapu iptal ve tescil davası, mülkiyet hakkını ihlal eden durumları düzeltmek adına etkin bir hukuki koruma sağlar.
Özetle tapu iptal ve tescil davası, hatalı tescil işlemlerine karşı mülkiyet hakkını koruma amacı güden bir hukuki süreçtir. Mahkeme kararıyla düzeltilen tapu kayıtları, gerçek hak sahibinin mülkiyet hakkını güvence altına alır ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
Tapu iptal tescil davası birden çok sebebe dayanabilir. Bunlardan başlıcaları muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ve kardeşler arasında tapu iptal ve tescil davası olarak sıralayabiliriz.
Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, halk arasında mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olarak da bilinir. Yukarıda detaylıca anlatıldığı üzere, tapu iptal ve tescil davasının birden çok sebebi olabilir. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasını açmadan önce muris muvazaasının tanımı idrak edilmelidir.
Muvazaa, Arapçadan dilimize eklenmiş bir kelime olup, “danışıklılık” anlamı taşımaktadır. Bu terim, bilimsel ve yargısal içtihatlar çerçevesinde genellikle “muris muvazaası” olarak adlandırılır ve halk arasında daha yaygın olarak “mirastan mal kaçırma” şeklinde bilinir.
Muris muvazası, özellikle miras bırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirdiği bir hukuki işlem türüdür. Burada dikkate alınması gereken nokta, mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmak için gerçekte bir satış iradesine sahip olmadığı, ancak bu amaca ulaşmak için bağış sözleşmesi yerine satış sözleşmesi yaparak mülkiyetin devrini sağladığıdır.
Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararları, muris muvazaası durumunda hukuki sebepler temelinde tapu iptal ve tescil davasının açılmasını mümkün kılar. Ancak, bu davaların başarıya ulaşabilmesi için Yargıtay tarafından belirlenmiş olan şartların titizlikle yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noktada, uzman bir bursa gayrimenkul avukatının müdahalesi önemlidir.
Muris muvazaası nedeniyle açılacak tapu iptal ve tescil davasında, Yargıtay’ın önceden belirlediği şartların varlığının yanı sıra, delillerin ve karinelerin dikkatlice ele alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, hak kayıpları, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti gibi olumsuz durumlarla karşılaşılabilir.
Mirastan mal kaçırma durumları, genellikle bursa miras avukatı ve bursa gayrimenkul avukatları tarafından yönetilmelidir. Bu, sürecin etkili bir şekilde yürütülmesini ve adaletin sağlanmasını sağlamak adına önemlidir.
Bir örnek verecek olursak; miras bırakanın kendi adına kayıtlı bir taşınmazı, göstermelik bir satış sözleşmesiyle başka bir kişiye devretmesi durumunda, muris muvazaası gerçekleşmiş olur. Burada asıl amaç, miras bırakanın gerçekte bir satış niyeti taşımadan, bağış veya satış gibi hileli işlemlerle mirasçılarından mal kaçırmaktır.
Muris muvazaası durumunda, muvazaalı işleme karşı muris muvazaası davası açılabileceği gibi, eğer muvazaalı işlem miras bırakanın taşınmazını devretmesiyle sonuçlanmışsa, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası da söz konusu olabilir.
Tapu İptal ve Tescil Davası Şartları (Muris Muvaazası Sebebiyle)
Yargıtay’ın belirlediği çerçeve doğrultusunda, muris muvazaası sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davasında aşağıdaki temel tespitlere dikkat edilmektedir:
1. Tapuya kayıtlı bir taşınmaza ilişkin işlem yapılması,
2. Muris muvazaası sebebiyle mal kaçırma iradesinin bulunması,
3. Saklı paylı olsun veya olmasın tüm mirasçıların davacı olması,
4. Zamanaşımı süresinin söz konusu olmaması.
Muris muvazaası, genellikle görünürdeki işlemin gerçek iradeyi yansıtmaması prensibine dayanır. Örneğin, bağış işlemini gizlemek için yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi veya satış sözleşmesi, tarafların gerçek niyetlerini yansıtmadığından geçersizdir. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu’nun 288. ile 293. maddeleri arasında düzenlenen bağışlama vaadi, belirli bir şekle bağlı olduğundan dolayı, muvazaalı bağışlama sözleşmeleri geçerli değildir.
Muris muvazaası nedeniyle açılacak tapu iptal ve tescil davasında, miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırma iradesi, tarafların mali durumları, taşınmazın gerçek bedeli ile satış bedeli arasındaki fark, ilişkiler ve motivasyonlar gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde, hak kayıpları, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti gibi olumsuz durumlarla karşılaşılabilir.
Özetle, miras hukukundaki karmaşıklıklar ve miras bırakanın hileli işlemleriyle mücadelede muris muvazaası kavramı, hukuki bir zeminde değerlendirilerek adaletin sağlanmasını amaçlar. Bu süreçte, uzman bir bursa avukatın rehberliği ve dikkatli bir delil toplama süreci, davaların başarıya ulaşması için kritik öneme sahiptir.
Kardeşler Arasında Tapu İptal Davası
Miras hukukunda sıkça karşılaşılan ve oldukça hassas bir konu olan “muris muvazaası,” miras bırakanın malını hileli bir şekilde bir mirasçısına devretmesi durumunu ifade eder. Bu durumda, diğer mirasçıların miras haklarına zarar verildiği iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Özellikle ebeveynlerin malını bir çocuğa kayıt ettirmesiyle ortaya çıkan bu durum, hukuki bir mücadeleyi gerekli kılar.
Davanın temelinde, miras bırakanın malını miras hakkını koruma amacıyla bir çocuğuna devretmesi ve bu işlemin hileli bir muvazaaya dayanması yer alır. Davacı taraf, genellikle miras hakkının zedelendiğini iddia eden bir kişidir ve davalı ise adına tapu kaydı yapılan kardeştir.
Tapu iptal ve tescil davası sürecinde, mahkeme muris muvazaası iddiasını araştırır. Bu süreçte tescil işleminin gerçekten hukuka aykırı olup olmadığını belirlemek için tarafların delillerini ve tapu kayıtlarını inceler. Ayrıca, bilirkişi araştırması da yaptırılarak dosyadaki bilgilerin netleştirilmesi sağlanır.
Mahkeme, dava sürecinin tamamlanmasının ardından tarafların ileri sürdüğü iddiaları, delilleri ve bilirkişi raporunu değerlendirir. Bu değerlendirme sonucunda, tapu kaydının gerçekten hukuka aykırı bir muvazaaya dayandığına hükmetmesi durumunda, tapu iptali ve tescil işlemi gerçekleştirilir. Bu hukuki süreç, hem davacı hem de davalı taraf için ciddi sonuçlar doğurabilir. Davacı, miras hakkının korunması amacıyla hukuki mücadelede bulunurken, davalı ise malın hukuki sahipliğini savunmak için çaba harcar. Her iki tarafın da iyi bir hukuki temsilciyle çalışması, davanın etkili bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir.