Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?
Ortaklığın giderilmesi davası, ortakların mülkiyet ilişkilerini sonlandırarak bireysel mülkiyete geçiş sağlamak amacıyla açılan hukuki süreçlerdir. Bu davalara genellikle paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkullerde rastlanır, çünkü tapuda hisse genellikle tek bir kişi üzerine kayıtlı olmayabilir. Bir hissenin birden çok kişi tarafından talep edilebildiği durumlarda, paylı mülkiyet ismiyle anılan bu ortaklık ilişkilerinin düzenlenmesi İzale-i Şuyu davası ile mümkün olur.
Ortaklar, İzale-i Şuyu davası aracılığıyla, ortaklığın farklı yöntemlerle sonlandırılmasını talep edebilirler. Bu yöntemler arasında “Aynen Taksim”, “Kat Mülkiyeti Kurulması” ve “Satış” seçenekleri bulunur. Hissedarlar, kendi payları üzerindeki mülkiyet ilişkisini düzenlemek adına bu davaları açabilirler. Her bir ortak, malın paylaşımını mahkemeden talep etme hakkına sahiptir, bu da ortakların bağımsız olarak veya bir arada diğer ortaklara karşı İzale-i Şuyu davası açabilme yetkisini içerir.
İzale-i Şuyu davası, tapuda kayıtlı hisselerin düzenlenmesi yanında ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için de bir yol sunar. Taraflar genellikle öncelikle kendi aralarında anlaşma yoluna gitmeye çalışır. Sırf bu sebeple ortaklığın giderilmesi davası, eski adıyla izale-i şuyu davası, açılmadan önce veyahut dava sırasında arabulucuya başvuru şartı getirilmiştir. Bir diğer anlatımla, İzale-i Şuyu davasında dava şartı arabulucuya başvurulmuş olması zorunludur. Ancak, hissedarlar arasında anlaşma sağlanamadığında, özellikle bir tarafın hissesini satmak istediği ancak diğer hissedarın bu talebi kabul etmediği durumlarda, İzale-i Şuyu davası başvurulacak tek çözüm yolu olabilir.
Özetle, İzale-i Şuyu davaları, ortaklıkların düzenlenmesi ve mülkiyet ilişkilerinin sonlandırılması amacıyla önemli hukuki süreçlerdir. Ortaklığın giderilmesi davası uyuşmazlık konusu malın aynen taksimi veya pazarlık ya da artırmayla satılması ile sonuçlanır.
Ortaklığın Giderilmesi Arabuluculuk Zorunlu Mu?
Ortaklığın giderilmesi arabuluculuk, 05/04/2023 tarihli Resmi Gazetede izale-i şuyu davalarında arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu yayımlanmış, yürürlük tarihi ise 01/09/2023 olduğu belirtilmiştir.
Türk hukukunda arabuluculuğun 2 farklı şekli bulunmaktadır. Bunlardan birisi dava şartı arabuluculuk, diğeri ise ihtiyari arabuluculuktur. Tarafların anlaşması sonucu ihtiyari arabuluculuğa başvurulup uyuşmazlığa ilişkin bir çözüm üretilebilir. Bunun yanı sıra, taraflardan birisi ortaklığın giderilmesi davasını açmadan önce arabulucuya başvurup, tarafların anlaşamaması halinde uzlaşmama tutanağını alır. Davayı açacak kişi bu tutanağı dava dilekçesinde sunmalıdır. Aksi takdirde işbu dava usulden reddedilecektir.
Ortaklığın giderilmesi zorunlu arabuluculuk Türk hukuk sisteminde yeni bir müessese olup, taraf teşkili hususu hala tam anlamıyla çözülmüş değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında birçok kıstas bulunduğundan dolayı bursa gayrimenkul avukatı ile çalışmanız tavsiye edilir.
Ortaklığın Satış Yoluyla Giderilmesi
İzale-i şuyu satış prosedürüne kısaca değinecek olursak; Ortaklığın satış yoluyla giderilmesi pazarlık ya da artırmayla satılması ile gerçekleşir. Her ne kadar, kanun pazarlık usulünü düzenlese de uygulamada sıklıkla uyuşmazlık konusu malın açık artırma yoluyla satıldığı görülmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 699/3 maddesi, bölmenin durum ve koşullara uygun olmaması ve büyük bir değer kaybının meydana geleceği durumlarda açık artırmayla satışa hükmolunacağını düzenlenmiştir.
İzale-i Şuyu Satış Sonrası Para Paylaşımı
İzale-i şuyu satış sonrası para paylaşımı en çok sorulan sorulardan birisidir. Yukarıda detaylıca anlatıldığı üzere, işbu dava açılmadan önce ilk olarak mirasçılık belgesi diğer bir adıyla veraset ilamı alınır. Akabinde ortaklığın giderilmesi zorunlu arabulucuya başvurulması gerekir. Buradan alınan uzlaşmama tutanağını ve mirasçılık belgesi(veraset ilamı) dava dilekçesinin ekinde sunmak gerekir. Açılan izale-i şuyu davasında bilirkişi raporu hazırlanır. Bu bilirkişi raporu sonucunda mahkeme genellikle rapora uygun karar verir. Karardan sonra süresinde itiraz edilmez yahut itiraz sonucu karar kesinleşir. Karar kesinleştikten sonra uyuşmazlık konusu mal satışa çıkar. Açık artırma ile satılan malın bedeli mahkemenin paydaşlara açtığı banka hesabına yatırılır.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Hangi Durumlarda Açılır?
Ortaklığın giderilmesi davası hangi durumlarda açılır sorusunun cevabı Türk Medeni Kanunu’nun 698 ve 699. Maddesinde sarih bir şekilde ifade edilmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınır veyahut taşınmaz malda paydaş olan kimse, paydaşlığın sona erdirilip malların paylaşılmasını istemesi durumunda ortaklığın giderilmesi davasına başvurur.
Mirasçılar arasındaki mülkiyet ilişkilerini düzenlemek ve mirasın adil bir şekilde paylaştırılmasını sağlamak amacıyla ortaya çıkan hukuki süreçler arasında İzale-i Şuyu davaları önemli bir yer tutmaktadır. Bu davalar, mirasa konu taşınır veya taşınmaz mal üzerinde hak sahibi olan tüm paydaşlara karşı açılabilmekte olup, ortaklığa son verme amacını taşımaktadır.
Hissede hak sahibi olan tüm paydaşların bu davada olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, davayı açacak kişi, tüm paydaşlara karşı işbu davayı açmalıdır. Burada davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Eğer bir paydaşın vefatı gibi bir durum söz konusu ise, mirasçılık belgesi adı verilen belge üzerinde ismi olan tüm pay sahiplerinin davaya katılması gerekmektedir. Bu belge, ölen kişinin mal üzerinde kimlerin hakkına sahip olduğunu gösteren önemli bir belgedir.
Mirasçılar arasında mirasın adil bir şekilde paylaştırılabilmesi için, öncelikle veraset ilamı veya mirasçılık belgesi adındaki belge alınmalıdır. Bu belge, mirasçıların kim olduğunu ve her bir mirasçının ne kadar miras payına sahip olduğunu belirler. Ancak, bu belgede herhangi bir hata bulunması durumunda mirasçılık belgesinin iptali davası açılmalı ve hatalı durumun düzeltilmesi talep edilmelidir.
Mirasçılar arasındaki ortaklıkların giderilmesi, miras paylaşımı sürecinin önemli bir parçasını oluşturur. Bu davalarda doğru belgelerin kullanılması ve hukuki süreçlerin doğru şekilde izlenmesi, adil bir miras paylaşımının sağlanmasına katkı sağlar.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılamayacak Haller
Ortaklığın giderilmesi davası paydaşlığın sona erdirilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu’nun 698/1 ve 698/3 maddelerinde ortaklığın giderilmesi davası açılamayacak istisnai durumlar düzenlenmiştir. İçtihatlar, Yargıtay uygulamaları ve mevzuat dikkate alındığında, ortaklığın giderilmesi davası açılamayacak haller 2 tanedir.
- Paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğünün bulunması
- Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulması
Bu hallerin bulunması halinde mahkemece ortaklığın giderilmesi davasının reddine karar verilir. Davanın reddi halinde davacı yargılama giderleri ile vekalet ücreti ödemek durumunda kalır. Bu sebeple bu tür ödemeleri yapmamak ve hak kaybına uğramamak için İzale-i Şuyu davasında dikkat edilmesi gerekenleri uzman bursa miras avukatı veya bursa gayrimenkul avukatı dikkate alırlar.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Vekalet Ücreti
Ortaklığın giderilmesi davası vekalet ücreti davaya sebep olan tarafa ödetilen bir ücret olup, işbu vekalet ücreti Avukatlık Kanunu gereğince avukatın olacaktır. Vekalet ücreti her sene Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanır. 21/09/2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca izale-i şuyu vekalet ücreti 17.400,00 TL’dir.