Velayetin değiştirilmesi davası, aile hukukunda önemli bir adımdır ve genellikle ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar veya değişen yaşam koşulları nedeniyle ortaya çıkar. Velayetin değiştirilmesi davası kısaca velayetin bir eşten alınarak diğerine verilmesi anlamını taşır. Mahkeme, çocuğun üstün menfaatini gözeterek, velayetin değiştirilmesine karar verirken bursa velayet avukatının beyanlarını da dikkate alarak bir değerlendirme yapar. Bu süreç, çocuğun güvenliği, sağlığı ve mutluluğu açısından kritik öneme sahiptir.
Velayetin Değiştirilmesi Şartları
Velayetin değiştirilmesi davasının açılabilmesi için bazı temel şartlar bulunmaktadır. Buna ilişkin düzenleme Türk Medeni Kanunu’nun 183.maddesinde tanzim edilmiştir. Buna göre;
Madde 183- Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.
Kanun maddesinin lafzından da anlaşılacağı üzere, velayetin mevcut durumunda önemli bir değişiklik olmalıdır. Bu değişiklik, velayeti alan eşin yaşam koşullarında, sağlık durumunda veya diğer önemli faktörlerde ortaya çıkabilir. Örneğin, velayeti alan tarafın evlenmesi, iş değiştirmesi veya yer değiştirmesi gibi durumlar, velayetin değiştirilmesi davası açılabilmesi için bir neden olabilirse de, bu süreçte bursa velayet avukatı ile çalışmanız tavsiye edilmektedir.
Bununla birlikte, velayetin değiştirilmesi davası açan tarafın, değişikliğin çocuğun üstün yararına uygun olduğunu kanıtlaması gerekir. Çocuğun sağlığı, eğitimi ve genel refahı bu süreçte en önemli faktördür. Mahkeme, velayetin değiştirilmesi talebini değerlendirirken, çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurur. Bu hususta birçok Yargıtay kararı bulunmaktadır.
Velayetin değiştirilmesi davası teknik bilgi gerektirdiği için bursa velayet avukatı ile çalışmak önemlidir. Bursa velayet avukatı, bu tür davalarla ilgili uzmanlığı ve deneyimi ile müvekkillerini temsil etmektedir. Bursa velayet avukatı, müvekkilin haklarını koruyarak ve hukuki süreci etkili bir şekilde yöneterek, velayetin değiştirilmesi davasında en iyi sonucu elde etmeye çalışır.
Velayetin Değiştirilmesi Davasını Kimler Açabilir?
Velayetin değiştirilmesi davasını kimler açabilir denilince akla sadece velayet sahibi olmayan eş gelmektedir. Ancak durum bu şekilde değildir. Velayetin değiştirilmesi davasını velayet sahibi olmayan eş açabileceği gibi velayet sahibi eş de açabilmektedir. Zira, her durumda velayetin değiştirilmesi davasında çocuğun üstün yararı gözetilmesi gerektiğinden işbu davayı velayet sahibi eş de açabilmektedir.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Ne Kadar Sürer?
Velayetin değiştirilmesi davasının süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Davanın karmaşıklığı, delil toplama süreci, mahkemenin iş yükü ve taraflar arasındaki uzlaşma potansiyeli gibi etkenler, davanın tamamlanma süresini etkiler. Genellikle, velayetin değiştirilmesi davaları birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Ancak, mahkemelerin iş yüküne bağlı olarak bu süre değişkenlik gösterebilir.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Velayetin değiştirilmesi davası, aile hukuku kapsamında sayıldığından görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin bulunmadığı durumda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemeleri, aile mahkemesi sıfatıyla işbu davayı yürütüp karara bağlamaktadırlar.
Yetki konusunda ise velayetin değiştirilmesi davasında kesin yetki bulunmamaktadır. Davalının yerleşim yerindeki ilgili mahkeme, davanın görülmesi için yetkilidir. Ancak, velayetin değiştirilmesi davasında davacı, kendi oturduğu yerde de dava açabilme hakkına sahiptir. Bu durumda, davacı dava dilekçesini kendi ikamet ettiği yerdeki mahkemeye sunabilir.
Bursa Velayet Avukatı Hizmetleri
Bursa velayet avukatı, velayetin değiştirilmesi davalarında müvekkillerine uzmanlık ve deneyimle yardımcı olmaktadır. Bursa velayet avukatı, müvekkillerinin velayet davalarında haklarını korumak ve en iyi sonucu elde etmek için titizlikle çalışır. Bursa’da velayetin değiştirilmesi davalarında sunulan hizmetlerle müvekkillerin yanında yer alırlar.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2015/17942 E., 2015/18863 K., 20.10.2015 tarihli ilamında “Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar”
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2013/7715 E., 2013/26702 K., 18.11.2013 tarihli ilamında “Toplanan deliller velayetin kaldırılmasını gerektirmemekle birlikte velayetin değiştirilmesi çocuğun yararına olacaksa velayetin değiştirilmesi gerekir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana veya baba ile çocuğun yararının çatışması halinde, çocuğun yararı üstün tutulmalıdır (TMK.md. 183,349). Mahkemece, yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, dava tarihi itibariyle velayetin değiştirilmesini gerektirir bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Velayetin değiştirilmesi davaları “çekişmesiz yargı” işlerindendir (HMK.md.382/2-b/13). Çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça “resen araştırma ilkesi” geçerlidir. Bu nedenle, çekişmesiz yargı işlerinde mahkemece resen delile başvurulması mümkündür. Aynı nedenle, velayetle ilgili davalarda davanın açılmasından sonra meydana gelen olaylar da hükme esas alınabilir. Mahkemece alınan 17.11.2012 tarihli uzman raporunda, davalı annenin velayeti artık üstlenmek istemediği belirtilmiştir. Yine, karar tarihinden sonra davalı annenin çocuğu …’da bulunan davacı babanın yanına gönderdiği, orada okula gitmesi için muvafakatname verdiği ve …’un … ilinde okula başladığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında Türk Medeni Kanunun 348. madde koşulları oluşmuştur. Açıklanan nedenlerle velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesi gerekirken, davanın reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,”
Anılan Yargıtay kararlarının orijinal ve tam metnini görmek için Yargıtay‘ın internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.