Aile Konutu Şerhinin Terkini davası, eşlerden birinin, diğer eşin rızası olmadan taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunamaması amacıyla konulan aile konutu şerhinin kaldırılması için açılan davadır. Bu şerh, ailenin birlikte yaşadığı konut üzerinde yapılacak işlemleri, örneğin satış, ipotek veya devri engeller. Ancak bazı durumlarda, örneğin boşanma ya da aile konutunun kullanılmaz hale gelmesi gibi hallerde, şerhin kaldırılması […]
Aile mallarının korunması, aile bireylerinin haklarının güvence altına alınması amacıyla Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş önemli bir konudur. Bu yazıda, aile mallarının korunması davası, şartları, yapılması gerekenler ve bu davayı kimin açabileceği ile çocuğun mallarının korunması konuları ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Aile Mallarının Korunması Davası Nedir? Aile mallarının korunması davası, aile üyeleri arasındaki malların, hakların ve
Boşanmadan sonra açılan tazminat davası, boşanmanın sonuçlarına bağlı olarak bir kişinin diğerine maddi ya da manevi zararlarını telafi etme amacı güder. Tazminat davasının temel amacı, boşanma nedeniyle bir tarafın uğradığı maddi kaybı ya da manevi zararı telafi etmektir. Ancak her boşanma davası tazminat davasına dönüşmez. Tazminat talebi, yalnızca belirli koşulların sağlanması durumunda gündeme gelir. Boşanmadan
Kişilik haklarına saldırının önlenmesi, hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir. Türk Medeni Kanunu, Anayasa ve diğer yasalar, kişilik haklarının korunmasına dair çeşitli düzenlemeler içermektedir. Kişilik haklarının ihlali, bireyler üzerinde psikolojik ve sosyal etkiler yaratabileceği gibi, toplumsal huzuru da tehdit edebilir. Bu nedenle, kişilik haklarının korunması sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal bir gerekliliktir. Kişilik Haklarına
Aile konutu şerhi konulması, evli çiftlerin yaşadığı konutun aile konutu olarak kabul edilmesi ve korunması amacıyla yapılan hukuki bir işlemdir. Bu şerh, eşlerden birinin rızası olmadan konut üzerinde herhangi bir tasarruf yapılmasını engeller. Böylece, ailenin barınma hakkı güvence altına alınır ve tarafların hakları korunur. Aile konutu şerhi, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bir hukuki koruma mekanizmasıdır.
Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası, nafaka yükümlülüğü olan tarafın, nafaka yükümlüsünün geçim düzeyinin değiştiğine veya nafaka alan tarafın ekonomik durumunun iyileştiğine dair deliller sunarak başvurabileceği bir hukuki süreçtir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması, mahkeme tarafından değerlendirilecek ve gerekçelere dayalı bir karar verilecektir. Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Şartları Yoksulluk nafakasının kaldırılması için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar genel olarak
Bekleme müddetinin kaldırılması, boşanma veya evlilik işlemleri sırasında mahkeme tarafından uygulanan bir süreçtir. Bu, özellikle belirli bir süre içinde evlilik ya da boşanma işlemlerinin tamamlanmasını beklemek zorunda kalan tarafların durumunu ifade eder. Türkiye’de aile hukuku çerçevesinde, boşanma davası açan taraflar için belirli bir süre (bekleme müddeti) öngörülmektedir. Bu süre, tarafların düşünmesi, uzlaşma sağlanması veya ilişkilerinin
Boşanma ve mal paylaşımı, evlilik birliğinin sona ermesi anlamına gelir. Evlilik, taraflar arasında çeşitli hak ve yükümlülükler doğurur. Boşanma süreci, bu hakların ve yükümlülüklerin sona erdiği, fakat aynı zamanda mal paylaşımı, nafaka gibi konuların da gündeme geldiği karmaşık bir süreçtir. Mal paylaşımı, boşanmanın ardından eşlerin sahip olduğu malların nasıl paylaşılacağını düzenler. Bu paylaşım, tarafların evlilik
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma, bir eşin akıl sağlığı sorunları nedeniyle diğer eşin evliliği sürdürmek istememesi durumunda ortaya çıkan hukuki bir süreçtir. Türkiye’de Medeni Kanun, boşanma sebepleri arasında akıl hastalığını da kapsamaktadır. Eşlerden biri, diğerinin akıl hastalığına sahip olduğunu tespit ettiğinde, boşanma davası açma hakkına sahiptir. Ancak bu süreç, hem psikolojik hem de hukuki olarak oldukça
Mal rejiminden kaynaklanan davalar, özellikle evlilik birliği süresince edinilen malvarlıklarının paylaşımına ilişkin hususları kapsar. Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler arasında uygulanacak mal rejimi, evlilik öncesinde belirlenebilir veya evlilik sırasında kanun tarafından belirlenen mal rejimlerine tabi olabilir. Katılma alacağı, en yaygın mal rejimlerinden biri olan “edinilmiş mallara katılma” rejimi altında ortaya çıkan bir haktır. Bu rejimde,
Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) Read More »
